Veli Bülteni 1
22 Mart 2020Uzaktan Eğitim Duyuru 5
28 Mart 2020Değerli Velilerimiz,
“Sınırlar’’ konusunda yazdığımız 1. veli bültenimizde de ifade ettiğimiz gibi, TED Adana Koleji olarak okul–aile işbirliğini artırmak ve öğrencilerimizi kendilerine güvenen başarılı bireyler ve iyi birer insan olarak hayata hazırlamak amacıyla, önemli olduğunu düşündüğümüz ilişki değerleri ve 21. Yüzyıl becerileri gibi konularda sizlerle belli aralıklarla video ve makale paylaşımları yapmaya devam ediyoruz.
Saygılarımızla,
Mustafa Balkaş
Direktör
Lütfen öncelikle yazı içine yerleştireceğimiz videoları izleyiniz ve daha sonra makaleyi okuyunuz. Paylaştığımız video izlemek, makaleyi okumak ve bu konularda ailece sohbet etmek için ayıracağınız zamanın, çocuklarımızın hayata hazırlanmalarına büyük katkıları olacağını tekrar hatırlatmak isteriz.
Bu yazımızda izlemenizi istediğimiz video Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun ve Prof. Dr. Yankı Yazgan’ın “Denetim Odaklı Korku Kültürü ve Gelişim Odaklı Değerler Kültürü” konulu videosudur. İyi seyirler dileriz.
Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’na göre iki insanın birbirinin farkına varması ile iletişim başlar ve bu iletişim sürecinde insan ilişkilerine yön veren, şekillendiren iki temel kültür vardır:
1-Denetleyen, yöneteni emreden, otorite kuran “ben ne dersem o dur; o olacaktır” diyen Denetim Odaklı Korku Kültürü.
2-Gelişim sağlayan, sevgi, saygı, hoşgörü, işbirliğine önem veren, halden anlayan insanın kimliğini değil; kendisini öne çıkaran, farkındalık artışı sağlayan, insanların aile bireylerinin sınır ve sorumlulukların bilincine varıldığı Gelişim Odaklı Değerler Kültürü’dür.
İlişkilere şekil veren bu kültür süreçlerinin özelliklerini ve çocuk ile iletişime yansımalarını ifade etmeden önce sağlıklı bir ilişkide bulunması gereken 6 değer olduğunu ve özellikle çocuk ile kurduğumuz iletişimde bu değerlerin; güvenilir bir insan olmak, saygı, sevgi, empati, dostlukla ilişki kurabilmek ve adil olmak olduğunu vurgulamamız gerekir.
Bu bağlamda Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’na göre anne ve babaların ilk farkında varmaları gereken durum, kendilerinin hangi kültürden geldiklerini bilmeleri ve çocukları ile olan iletişimde var oluşun 6 boyuta dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdiğidir.
Peki varoluşun 6 boyutu nedir?
- Sen varsın benim için, seni umursuyorum.
- Seni olduğun gibi kabul ediyorum, sende eksilik yok.
- Bu ilişkide senin yerini alacak kimse yok, sen benim için değerlisin.
- Senin potansiyeline güveniyorum, davranışların yanlış olabilir ama doğruyu öğrenme potansiyelin var.
- Emek ve zaman vermeye değersin, seni seviyorum ve senin gelişmen önemli.
- Sana saygım ve sınırlarım var, sen ve ben aynı ekipteyiz. Senin de sorumlulukların var.
Denetim Odaklı Korku Kültüründe kişinin öz değerlerinden önce sosyal kimliklerin konuştuğu bir iletişim ağıyla gelişir. Aile hayatınızda sizler anne-baba kimliklerinizle çocuk için evin liderleri konumundasınız. Bu liderlik onu nasıl kullandığınıza bağlı olarak ev içerisinde çocuklarınızla iletişiminize ve oluşturduğunuz kültüre etki edecek ve aile değerlerinizi besleyecektir.
Örneğin; aile olarak ev kurallarını oluştururken lider pozisyonunda ki anne ya da baba bu unvana sahip olduğu için ailenin bir üyesi olan çocuğun kendi düşüncesini, değer yargılarını göz önünde bulundurmaktan kaçınabilir. Ortak bir yapı olan ailede, ‘bu kurallara uymazsan istediğin hiçbir şey gerçekleşmez’ şeklinde bir ceza anlayışını barındıran cümleler kullanılırsa; hiç kuşkusuz korku kültürünü besleyecek, çocukta birey olma bilincini engelleyecek bir zemin hazırlayacaktır.
Anne babası tarafından yani evin liderleri tarafından yönetildiğini fark etmeye başlayan çocuğunuzda kendini ifade edebilme, özgün davranışlar sergileyebilme gibi eleştiriye açık olma bilincini besleyen değerlerden uzak koşulsuz itaat eğilimi oluşmaya başlayacaktır. Böyle bir ortamda çocuğunuz kendini gerçekleştiremediği gibi bir süre sonra sorumluluklarını yerine getirme konusunda da direnç gösterecektir. Çünkü onun gözünde anne ve babası lider olarak onun adına karar verebildiği gibi onlar tarafından belirlenen sisteme uyum sağlamadığında bir takım yaptırımlara maruz kalacaktır.
Ödev yapmaması, ders çalışmaması ya da sizin onay vermediğiniz arkadaş çevresiyle ısrarla görüşüyor olması gibi konulara karşı geliştirmeye çalıştığınız önleyici yöntemler siz farkında olmadan Denetim Odaklı Korku Kültürü’nü güçlendiriyor olabilir. Yalnızca otoriteye bağlı şekillenen çocuk yaşamı boyunca, bireyselleşmeden uzak, iç huzuru önemsemeden dış etkenleri ön planda tutarak, korku kültürüne bağlı olarak gerilim ve yüksek kaygının eşlik ettiği bir süreç döngüsüne girer.
Örneğin; ‘ Ahmet günde 200 soru çözerken bir de kendi çalışma şekline bak!’, ‘Kardeşin bile bu soruyu anladı’ gibi kıyaslama, yargılama içeren cümleleriniz var ise bu tutum çocuğunuzun ruhunu zedeleyeceği gibi kendine güveni zayıf, korkak, kaygılı ve hüzünlü bir sosyal kimliğe bürünmesine neden olacaktır.
Ceza bildiren ya da kıyaslama içeren cümleler dışında, ‘Hadi herkesin düşünce ve istekleri doğrultusunda ve sohbet içinde, aile olarak ortak kararlarımızı belirleyelim. ’Kendi isteklerin doğrultusunda bir planlama yaparak kaç soru çözmen daha doğru olabilir?’ gibi kabul eden, önemseyen, destekleyen ve güvenen kelimelerin gücüyle ortaya çıkacak Gelişim Odaklı Değerler Kültürü ise yukarda belirtilen tüm iletişim engellerinin dışında ‘biz’ bilincini oluşturacaktır.
Gelişim Odaklı Değerler Kültürü; bu kültürü benimseyen aile bireyleri sınır ve sorumluluklarının bilincindedirler. Aile bireylerinin rollerinin standartlarının ne olacağı, uyulması gereken kurallar, yapılacak görevler birlikte alınan kararlarla belirlenir. Otoriter yapıda, “ben ne diyorsam o!” diyen “ben bilinci” yerine, birlikte davranan ‘’biz bilinçli’’ biri vardır.
Farkındalığı yüksek kendisiyle ve çevresiyle barışık kişi otoriter olmayı değil; halden anlayan, paylaşan ve işbirliğine giren kişi olacaktır. Temeli sevgiye dayanan disiplin, irade eğitimini kolaylaştırır ve sorumluluk bilincinin içselleşmesini kolaylaştırır.
Örneğin, odasını toplamıyorsa “odanı toplamadan dışarı çıkmak yasak” değil de “oyuncaklarını oyuncak sepetine kaldırmanı istiyorum. Bunu şimdi mi yapmak istersin? yoksa dışardan geldiğinde mi yapmak istersin?” diyebilir böylece isteğinizi daha net ifade ederken bir yandan da çocuğunuzun karar verebilme yeteneğini geliştirebilirsiniz.
Yemeğini yemiyorsa “yemeğini yemezsen annen olmam!” değil de “yemek yemediğini görüyorum, aç kalabilirsin; akşam yemeğinden sonra yemek yemiyoruz biliyorsun” dediğinizde beklentinizin net olduğunu, aile içerisinde herkesin uyması gereken kurallar doğrultusunda hareket edildiğini seçim hakkı vererek göstermiş olursunuz.
Değerler kültüründe huzur, güven, işbirliği, disiplin vardır; gerçeğe saygı, hakka- niyet, kişisel bütünlük, insan onuruna saygı, hizmet etme güdüsü ve sevgi söz konusudur. Bu kültürün doğasında “dinlemek”, sohbet içinde olmak vardır. Çocuğunuzla kurduğunuz yapıcı ilişkide, çocuk önemsenip birey yerine konulduğu için onun kendi düşünce ve duygularını anlatmasına fırsat yaratılır. Dinlenilen çocuk böylece kendini dinlemeyi öğrenir.
Değerler Kültürü ortamında büyüyen çocuk özgüvenli, umutlu, özgür, coşkulu ve yaşamla dans etmeye hazır bir şekilde yetişir. Değerlere uygun davranması gerektiğini bilir ve aidiyet duygusu güçlendiğinden sorumluluk bilinci oluşur. Bu nedenle bir otoriteye ihtiyaç duymaz. Çocukların içselleştirme süreçlerine katkı sağlamak için, onlara yapabileceğimiz en olumlu destek gelişim odaklı değerler kültürü çerçevesinde iyi birer rol model olmaktır.
Çocuklarımıza öğrettiğimiz değerler, onların vicdanlarının temelini oluşturur, yardımlaşma duygusunu güçlendirdiği gibi kendi ayakları üstünde durmasına da yardımcı olur. Yanlış ve doğru davranışı birbirinden ayırt etmesini olanaklı kılar. Ve en önemlisi, yaşamın mutlu bir yolculuk olmasını sağlar.
Unutmayalım ki güvenilen çocuk kendine güvenir ve güvenilir insan haline gelir.
Kaynaklar:
Cüceloğlu, Doğan. (2007). Korku kültürü. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Cüceloğlu, Doğan. (2017). Geliştiren anne baba. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Linda ve Ricahard Eyre. (1993). Teaching your children values: A Fireside Book, Published by simon Schuster.
Doğan Cüceloğlu, D. ve Yazgan Yankı (2020). “Denetim odaklı korku kültürü ve gelişim odaklı değerler kültürü”, https://www.youtube.com/watch?v=hUrDDwvDyc0&t=1830s adresinden alınmıştır.