Uzaktan Eğitim Duyuru 10
15 Mayıs 2020Uzaktan Eğitim Duyuru 11
24 Mayıs 2020Değerli Velilerimiz,
Lütfen öncelikle yazı içine yerleştirdiğimiz videoları izleyiniz ve daha sonra makaleyi okuyunuz. Paylaştığımız videoyu izlemek ve Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik zümremiz tarafından hazırlanan makaleleri okumak için ayıracağınız zamanın, çocuklarımızın hayata hazırlanmalarına çok önemli katkıları olacağını tekrar hatırlatmak isteriz.
Bu yazımızda izlemenizi istediğimiz video Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun “Sohbet ve Kendini Kabul” konulu videosudur. İyi seyirler dileriz.
Saygılarımızla,
Mustafa Balkaş
Direktör
Hangi yaşta olursa olsun çocuklar ile iletişim kurmak onların sosyal, akademik ve duygusal gelişiminin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için çok önemlidir. Yapılan çalışmalar; duyguları hakkında konuşan anne babalara sahip çocukların duygusal zekalarının geliştiğini ve büyüdüklerinde kendi duygularını ifade etmek ve başkalarının ne hissettiğini daha etkili şekilde anladıklarını ortaya koymaktadır.
Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun belirttiği gibi, “Sağlıklı bir toplum temelinin, doğru iletişimden geçtiği gerçekliği bilinerek; eşlerin kendi aralarında, çocukların ebeveynleriyle, öğretmenin öğrencisi ile ya da yöneticinin çalışanıyla doğru iletişimi kurması çok önemlidir. Ne dediğimizi anlatabilirsek ve karşı tarafın ne dediğini anlayabilirsek, birbirimizi anlayabilmemiz ve uyumla hareket etmemiz mümkün hale gelir. Birbirini dinlemek, karşısındakine söz hakkı vermek ve farklı fikirlere saygı duymak uygar bir toplumda iletişimin vazgeçilmez koşullarından biridir.”
Bireyde kendini kabul duygusunun oluşmasında, yaşadığı sosyal çevrenin özellikleri önemlidir. Çünkü birey, hem kendisiyle hem de çevresiyle sürekli etkileşim halindedir. Bu etkileşim süreci içerisinde olay ve durumlar karşısında gösterdiği davranışlara çevresinden değişik tepkiler almakta ve bu tepkiler sonucu kendisini keşfetmeye, tanımaya başlamaktadır.
Birey kendisini tanıdıkça olumlu ve olumsuz özelliklerini; güçlü ve zayıf yönlerini görerek, ideal benlikten gerçek benliğe doğru gelişimsel bir farkındalık yaşamaya başlar. İdeal benlik ile gerçek benlik arasındaki farkın azalması ise, bireyde “sağlıklı kendini kabulün” oluştuğunu göstermektedir. Bu nedenle, bireyler kendilerini ortaya koyabildikleri, başkaları tarafından da kabul görebildikleri, sevildiklerini ve bağlandıklarını hissettikleri bir ortama, gruba veya ikili ilişkilere ihtiyaç duyarlar (Bacanlı, 1999; Kılıçcı, 1985). Bu bağlamda ortaya çıkan kavram ise sosyal destektir.
Sosyal destek; aile, arkadaş, sosyal temasın sayısı ve sıklığı gibi stresin olumsuz etkilerinden bireyi koruyan mekanizmaları da içeren sosyal ilişkilerin farklı yönlerini tanımlayan genel bir kavram olarak tanımlanmaktadır. Bireyin ailesi, akrabaları, arkadaşları, komşuları, etnik gruplar ile bireyin içinde yaşadığı toplum kişinin sosyal destek kaynaklarını oluşturmaktadır. Sosyal destek; bireylere saygı, bilgi, sosyal arkadaşlık ve araçsal destek olmak üzere farklı şekillerde yardım sağlamaktadır. Sonuçta, bireyin sosyal destek sistemini oluşturan kişi ve gruplarla olan ilişkilerinin niteliğinin, bireyin kendini kabul etmesinde önemli rol oynadığı ifade edilebilir.
Çalışan anne babaların çocuklarıyla yeterince verimli zaman geçirememesi ‘sosyal destek’ sağlayabilmek anlamında dezavantaj görülebilecek bir durumdur. Eğer çocuğunuzla uzun zaman geçiremeyecek bir rutine sahipseniz sizde oluşabilecek yeni bir kaygı hiç kuskusuz’ kaliteli zaman’ sağlayabilme duygusu alacaktır.
Ancak bu konuda ki yaklaşımınız; yorgunsanız ve enerjiniz yoksa çocuğunuzun bakış acısında zorunluluk olarak algılanabilir. Sıkıldığınızı düşünebilir ve buradan yola çıkıp kendisinin sıkıcı olduğu fikrine bile kapılabilir. O yüzden içinizden geldiği zaman, içinizden geleni iyi ifade ederek çocuklarla zaman geçirilmelidir. Tüm ilişkiyi belirleyen, o ilişkiye yön veren bu zamanlarda ki sohbettir.
Beğenilmeyen, sık eleştirilen, kendisinden yapabileceğinin üzerinde şeyler beklenen, agresif anne ve babanın çocukları bu sohbetlerden yoksun kalırlar. Başkaları ile konuşmaya başlayabilirler, içlerine kapanabilirler. Bu noktada empati çok önemlidir. Rol değiştirip, onu anne veya baba yapmak, anne veya babanın da çocuk olması; ebeveynliğiniz hakkında çok zengin bir bilgi sunar ve çok şey gözle görünür hale gelir. Annenin de çocuk rolünde, kendi çocuğunun sıkıntılarını mizahi bir üslupla dile getirmesi, mızmızlanması, yemek yemek istememesi çocuğa çok şey katar. Belki de o davranışlarını değiştirmesine yol açar.
Çocukla birlikte resim yapmak, özellikle de aile ve arkadaş resimlerinin çizilmesi yine onun dünyasına girmenin ve onun dünyasından onunla sohbet edebilmenin bir başka önemli yoludur. Kimi kimin yanına çizmiş, kimi arkaya kimi öne almış, kiminle ilgili ne anlatıyor hepsi tek tek sorulabilir, öğrenilebilir. Kendisini çizmesi istenip, sonra da “Bu çocuk nasıl bir çocukmuş bana anlatır mısın?” denerek çocuğun ağzından çocuk dinlenebilir.
Günlük hayatımızın içinde yer alan bir çocuk, bizimle şekillenir. Anneannesiyle, amcasıyla nasıl sohbet ettiğimize dikkat eder. Onlara dair ilk bilgileri bizden alır. Bu yönüyle bakıldığında sohbet etme tarzını da bizden öğrenir. Bizim verdiğimiz tepkileri kopyalar, aynen bizim gibi tepki verir. Mimiklerini dahi bizimkilere benzetir. Fiziki olarak size benzemeyen çocuğunuz mimikleriyle tıpkı “siz” olur.
Çocukla sohbet sanattır. Lakin her çocuğun konuşkan olmasını, okula gidip gelince neler yaptığını neler yediğini anlatmasını beklemek haksızlık olur. Çocuğu kendi bireyselliği içinde değerlendirmek ve yukarıdaki yöntemlerden hangisinden daha çok hoşlanıyorsa ona o şekilde yaklaşmak yerinde olacaktır.
Kaynaklar:
https://www.bizimyaka.com/makale/3420782/ruyam-alankus-kargili/cocukla-iletisim
https://www.acarindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423869707.pdf
Doğan Cüceloğlu ve Yankı Yazgan’ın sohbeti, Paylaş Büyüsün (12 Şubat, 2020)
www.youtube.com/watch?v=hUrDDwvDyc0
https://acikerisim.iku.edu.tr/bitstream/handle/11413/5603/YED.JEL%20Ya%20ad%20kça%20E%20itim%20Dergisi%20%20Journal%20of%20Education%20For%20Life.pdf?sequence=1
Doğan Cüceloğlu ‘Sohbet ve Kendini Kabul’ (27 Mart, 2017) https://www.youtube.com/watch?v=z28hynrfLsc